DÜNYA – On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya https://on1medya.com Ankara Sosyal Medya Ajansı, Ankara Medya Planlama Ajansı, Ankara Radyo Reklam Ajansı Mon, 05 Aug 2019 10:47:07 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.6 https://on1medya.com/wp-content/uploads/2018/06/cropped-map-icon-32x32.png DÜNYA – On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya https://on1medya.com 32 32 12. iPhone Fotoğraf Ödülleri Sonuçlandı! https://on1medya.com/dunya/12-iphone-fotograf-odulleri-sonuclandi/ https://on1medya.com/dunya/12-iphone-fotograf-odulleri-sonuclandi/#respond Mon, 05 Aug 2019 10:07:25 +0000 http://on1medya.com/?p=2110 Ankara Reklam Ajansı On1 Medya’nın Bu Yazısında; iPhone Fotoğraf Ödülleri (IPPAWARDS), 12. yılın ödüllerini kazananları açıkladı. Bu yılın kazananları dünyada 140’tan fazla ülkeden iPhone fotoğrafçısının gönderdiği fotoğraflar arasından seçildi. 18 kategoride Birincilik, İkincilik ve Üçüncülük ödülleri, aralarında Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Bahreyn, Belarus, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin, Fransa, Güney Afrika, Hindistan, İtalya, Japonya, Kanada, Peru, Portekiz, Rusya […]

The post 12. iPhone Fotoğraf Ödülleri Sonuçlandı! appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

]]>
Ankara Reklam Ajansı On1 Medya’nın Bu Yazısında;

iPhone Fotoğraf Ödülleri (IPPAWARDS), 12. yılın ödüllerini kazananları açıkladı. Bu yılın kazananları dünyada 140’tan fazla ülkeden iPhone fotoğrafçısının gönderdiği fotoğraflar arasından seçildi.

18 kategoride Birincilik, İkincilik ve Üçüncülük ödülleri, aralarında Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Bahreyn, Belarus, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin, Fransa, Güney Afrika, Hindistan, İtalya, Japonya, Kanada, Peru, Portekiz, Rusya ve Tayvan’ın da bulunduğu pek çok ülkeden fotoğrafçılara gitti.

Yarışmayı Kazanan Fotoğraflar

                         

                          

The post 12. iPhone Fotoğraf Ödülleri Sonuçlandı! appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

]]>
https://on1medya.com/dunya/12-iphone-fotograf-odulleri-sonuclandi/feed/ 0
Elektronik Oy Sistemine Mi Geçiliyor? https://on1medya.com/dunya/elektronik-oy-sistemine-mi-geciliyor/ https://on1medya.com/dunya/elektronik-oy-sistemine-mi-geciliyor/#respond Fri, 08 Mar 2019 06:00:48 +0000 http://on1medya.com/?p=1890 Ankara’nın sosyal medya ajansı On1 Medya’nın bu yazısında; Rusya’da elektronik oy sistemine geçilmesine yönelik yeni bir öneri sunuldu. Rusya’da önümüzdeki seçimlerde blockchain tabanlı e-oy sistemi kullanılabilir. Elektronik oy sistemi güvenilir mi? Blockchain tabanlı e-oy sistemi her geçen gün yaygınlaşıyor. Rusya’da iktidar partisi başkan yardımcısı Dmitry Vyatkin, önümüzdeki seçimlerde e-oy sistemine geçilebileceğine yönelik bilgiler verdi. Yapılan açıklamaya […]

The post Elektronik Oy Sistemine Mi Geçiliyor? appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

]]>
Ankara’nın sosyal medya ajansı On1 Medya’nın bu yazısında; Rusya’da elektronik oy sistemine geçilmesine yönelik yeni bir öneri sunuldu. Rusya’da önümüzdeki seçimlerde blockchain tabanlı e-oy sistemi kullanılabilir.

Elektronik oy sistemi güvenilir mi?

Blockchain tabanlı e-oy sistemi her geçen gün yaygınlaşıyor. Rusya’da iktidar partisi başkan yardımcısı Dmitry Vyatkin, önümüzdeki seçimlerde e-oy sistemine geçilebileceğine yönelik bilgiler verdi. Yapılan açıklamaya göre e-oy sistemi, seçimlerde yaşanan usulsüzlükleri ortadan kaldırabilecek. Ayrıca seçmenlerin kişisel verileri ve oyları iki ayrı blockchain ağında tutulacak. Böylelikle hem gizlilik hem de şeffaflık sağlanacak.

Daha önce Rusya’nın Saratov Oblastı bölgesinde blockchain tabanlı oy sistemi yerel seçimde başarılı bir şekilde kullanılmıştı. 40 bin kişinin oy verdiği seçimdeki Polys isimli sistem, 2017 yılında Kaspersky Lab tarafından geliştirilmişti.

Rusya ve Tayland’da test aşamasında olan sistem, önümüzdeki süreçte tamamen e-oy uygulamasına geçilebileceğini gösteriyor.

Kaynak: https://www.techinside.com/elektronik-oy-sistemine-mi-geciliyor/

The post Elektronik Oy Sistemine Mi Geçiliyor? appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

]]>
https://on1medya.com/dunya/elektronik-oy-sistemine-mi-geciliyor/feed/ 0
IBM, Büyük Buhran’da Nasıl Hayatta Kaldı? https://on1medya.com/arastirma/ibm-buyuk-buhranda-nasil-hayatta-kaldi/ https://on1medya.com/arastirma/ibm-buyuk-buhranda-nasil-hayatta-kaldi/#respond Tue, 04 Sep 2018 10:10:44 +0000 http://on1medya.com/?p=1294 Büyük Buhran’dan sağ çıkan büyük şirketlerden biri de IBM idi. Büyük Buhran sırasında çoğu şirket maliyetlerini azaltırken IBM’in kurucusu Watson, Ar-Ge’ye büyük yatırımlar yaptı ve üretimi artırdı. 1935 yılında ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’in imzaladığı Sosyal Güvenlik Yasası, Watson’ın yaptığı bu hamlenin amacına ulaşmasını ve IBM’in krizden sağ çıkmasını sağladı. İlgili Yazı: Pembe Diziler, P&G’nin Krizden […]

The post IBM, Büyük Buhran’da Nasıl Hayatta Kaldı? appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

]]>
  • Büyük Buhran’dan sağ çıkan büyük şirketlerden biri de IBM idi.
  • Büyük Buhran sırasında çoğu şirket maliyetlerini azaltırken IBM’in kurucusu Watson, Ar-Ge’ye büyük yatırımlar yaptı ve üretimi artırdı.
  • 1935 yılında ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’in imzaladığı Sosyal Güvenlik Yasası, Watson’ın yaptığı bu hamlenin amacına ulaşmasını ve IBM’in krizden sağ çıkmasını sağladı.
  • İlgili Yazı: Pembe Diziler, P&G’nin Krizden Çıkmasını Nasıl Sağladı?

  • Günümüzün en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan IBM, geçmişte bu kadar görkemli bir şirket değildi. 1917 yılında Thomas J. Watson tarafından kurulan IBM; ölçekler, kontrol saatleri, delikli kartlar ve tablolama makineleri gibi basit iş makineleri üreterek işe başladı. Zamanla çağın gereksinimlerine ayak uyduran şirket, özellikle kişisel bilgisayarların üretilmesiyle birlikte yükselişe geçti ve bugünkü devasa büyüklüğüne ulaştı.

    IBM’in yaşadığı en zorlu dönem ise kuşkusuz 1929 Dünya Ekonomik Krizi ya da diğer adıyla Büyük Buhran idi. Pazarlama Uzmanı Ahmad Munawar, LinkedIn’de paylaştığı yazısında, teknoloji devi IBM’in Büyük Buhran’dan nasıl sağ çıktığını anlattı.

    Büyük Buhran’ın cereyan etmesiyle birlikte, dünya genelindeki işsizlik oranı aniden %30’a yükseldi. Çoğu işletme, çaresiz bir şekilde bu kriz dönemini sağ salim atlatmaya uğraşıyordu. Şirketler, varlıklarını sürdürebilmek için gerekli olmayan tüm harcamaları kesiyorlardı. Çünkü doğru düzgün gelir elde edemiyorlardı. 1930 yılı itibariyla, ofis harcamaları pazarı %50 küçüldü ve bu durum, şirketlere yönelik ürünler üreten IBM’i de etkiledi.

    Şirketin kurucusu olan Thomas J. Watson ise ekonomi tarihinin en büyük krizlerinden biri olan Büyük Buhran sırasında, Ar-Ge’ye büyük yatırımlar yaptı ve üretimi artırdı. Piyasanın geri kalanı sessizliğini korurken Watson bir vurguna hazırlanıyordu. Ekonomi tekrar rayına oturduğunda, patlaması kesin olan telafi edici talebi karşılamaya hazır olmak istiyordu. 1929 yılındaki büyük krizi takip eden yıllarda, IBM milyonlarca dolarlık yatırım yaparak iş hacmini genişletti. Bununla birlikte Watson, inovasyonu teşvik etmek için yepyeni bir araştırma tesisine 1 milyon dolar (bugünkü 17 milyon dolara denk) harcadı. Ancak bütün bu harcamalara rağmen, şirketin geliri sabit kaldı ve IBM’in hisse senedi fiyatı rekor seviyelere düştü.

    ABD Başkanı, IBM’i Nasıl Kurtardı?

    1935 yılında, ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt, Sosyal Güvenlik Yasası’nı imzaladı. Yeni mevzuat, tüm çalışanların emekli olduktan sonra ya da bir hastalık durumunda yararlanabilecekleri bir sosyal güvenlik fonuna para yatırmalarını gerektiriyordu. Şirketlerin artık çalışanlara ödenen ücretleri takip etmesi gerekiyordu. Bu şekilde hükümet, insanların yeni fona katkı yapmalarını garanti altına alabilecekti.

    Bu yeni yasanın çıkmasının ardından, tablolama makinelerine olan talep birdenbire arttı. ABD’deki her büyük şirketin bu makinelere ihtiyacı yoktu, fakat hükümetin kendi sosyal güvenlik işlemlerini yapmak için bu makinelerden bir sürü satın alması gerekiyorduVe IBM, bu büyük talebi karşılamaya hazırlanan tek şirketti.

    The post IBM, Büyük Buhran’da Nasıl Hayatta Kaldı? appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    https://on1medya.com/arastirma/ibm-buyuk-buhranda-nasil-hayatta-kaldi/feed/ 0
    Türk Telekom Resmen Devredildi https://on1medya.com/arastirma/turk-telekom-resmen-devredildi/ https://on1medya.com/arastirma/turk-telekom-resmen-devredildi/#respond Wed, 29 Aug 2018 09:45:40 +0000 http://on1medya.com/?p=1279 Akbank,Garanti ve İş Bankası Türk Telekom’un yüzde 55’ini almak için Rekabet Kurulu’na başvurduğunu daha önce sizlerle paylaşmıştık.  Türk Telekom tarafından Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yapıldı. Lübnanlı Hariri ailesinin doğrudan ve Saudi Telecom Company’nin dolaylı ortak olduğu OTAŞ, Türk Telekom hisselerini teminat göstererek 2013 yılında aldığı 4.75 milyar dolar tutarındaki krediyi geri ödeyemedi. Kreditör bankalar bunun […]

    The post Türk Telekom Resmen Devredildi appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    Akbank,Garanti ve İş Bankası Türk Telekom’un yüzde 55’ini almak için Rekabet Kurulu’na başvurduğunu daha önce sizlerle paylaşmıştık. 

    Türk Telekom tarafından Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yapıldı. Lübnanlı Hariri ailesinin doğrudan ve Saudi Telecom Company’nin dolaylı ortak olduğu OTAŞ, Türk Telekom hisselerini teminat göstererek 2013 yılında aldığı 4.75 milyar dolar tutarındaki krediyi geri ödeyemedi. Kreditör bankalar bunun üzerine teminat hisseleri devralarak kuracakları bir SPV’ye yerleştirmeye karar verdi.

    Türk Telekom ‘dan KAP’a yapılan açıklamada konuyla ilgili olarak şöyle denildi:

    “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan Şirketimize iletilen resmi bildirime göre, Ojer Telekomünikasyon A.Ş.’nin (OTAŞ), şirketimiz Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de (Türk Telekom) bulunan %55 oranındaki hisselerinin, OTAŞ’a kredi veren bankaların paydaş olacağı bir ortak girişim şirketi (SPV) aracılığıyla devralınması Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uygun görülmüştür.”

    2005 yılında özelleştirilen Türk Telekom’un yüzde 55 hissesi 6 milyar 614 milyon dolara Lübnanlı Hariri ailesinin şirketi Saudi Öger’e satılmıştı.

    The post Türk Telekom Resmen Devredildi appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    https://on1medya.com/arastirma/turk-telekom-resmen-devredildi/feed/ 0
    Burger King’ten Dikkat Çekici Bir Kampanya Daha! https://on1medya.com/arastirma/burger-kingten-dikkat-cekici-bir-kampanya-daha/ https://on1medya.com/arastirma/burger-kingten-dikkat-cekici-bir-kampanya-daha/#respond Wed, 29 Aug 2018 09:41:15 +0000 http://on1medya.com/?p=1272 Ankara prodüksiyon ajansı On1 Medya bu defa farklı bir konuyu ele alıyor. Burger King geçtiğimiz günlerde “Pink Tax” kavramına dikkat çekmek için bir reklam paylaştı. Öncelikle nedir bu Pink Tax? Türkçe karşılığı Pembe Vergi, bu kavramla aslında benzer ürünlerin sadece kadınlara özel olması sebebiyle daha pahalı olmasına dikkat çekmek isteniyor. Dikkat ederseniz pek çok ürün […]

    The post Burger King’ten Dikkat Çekici Bir Kampanya Daha! appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    Ankara prodüksiyon ajansı On1 Medya bu defa farklı bir konuyu ele alıyor.

    Burger King geçtiğimiz günlerde “Pink Tax” kavramına dikkat çekmek için bir reklam paylaştı.
    Öncelikle nedir bu Pink Tax?
    Türkçe karşılığı Pembe Vergi, bu kavramla aslında benzer ürünlerin sadece kadınlara özel olması sebebiyle daha pahalı olmasına dikkat çekmek isteniyor. Dikkat ederseniz pek çok ürün grubunda raflarda farklı fiyatlara rastlamanız mümkün. Örnek vermek gerekirse; hem erkekler hem de kadınlar tarafından kullanılan jiletlerde, kadınlara özel pembe jiletlerin erkek jiletlerinden 2 kat daha pahalı olduğunu görebilirsiniz. Benzer şekilde şampuan, deodorant gibi birçok ürün örnek verilebilir.
    İşte Burger King’de bu konuya dikkat çekmek amacıyla bir sosyal deney yapıyor. Chicken fries ürünü için
    pembe kap tasarımı hazırlıyorlar ve bu ürün normal chicken fries’dan daha pahalı olarak fiyatlandırılıyor. Tavuk aynı tavuk, tek fark ambalajının pembe olması ve bunun için kat fazla ücret isteniyorı Tabikii tepkiyle karşılaşılıyor ve kasa görevlileri bu duruma itiraz eden müşterilerine şunu soruyor: Markete gidip kendinize bir traş bıçağı aldığınızda ve daha fazla fiyat ödediğinizde bunu sorguluyor musunuz?
    Peki ya siz ne düşünüyorsunuz?

    The post Burger King’ten Dikkat Çekici Bir Kampanya Daha! appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    https://on1medya.com/arastirma/burger-kingten-dikkat-cekici-bir-kampanya-daha/feed/ 0
    Influencer Marketing Kampanyaları İçin İpuçları https://on1medya.com/arastirma/influencer-marketing-kampanyalari-icin-ipuclari/ https://on1medya.com/arastirma/influencer-marketing-kampanyalari-icin-ipuclari/#respond Wed, 15 Aug 2018 12:56:18 +0000 http://on1medya.com/?p=1254 Hayatımıza son yıllarda eklenen bir terim ‘Influencer Marketing’. Sosyal medyanın gücünün farkına varan markalar artık televizyon reklamlarının yanında etkisi daha yüksek olan influencer marketing’i tercih etmekteler. Fakat sosyal medyada birçok yüksek takipçili hesap var ve olanların hepsi influencer konumunda değil. Bunların arasında takipçi satın alanlar, kitlesi üzerinde pek etkiye sahip olmayan ya da markayla uyuşmayan […]

    The post Influencer Marketing Kampanyaları İçin İpuçları appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    Hayatımıza son yıllarda eklenen bir terim ‘Influencer Marketing’. Sosyal medyanın gücünün farkına varan markalar artık televizyon reklamlarının yanında etkisi daha yüksek olan influencer marketing’i tercih etmekteler. Fakat sosyal medyada birçok yüksek takipçili hesap var ve olanların hepsi influencer konumunda değil. Bunların arasında takipçi satın alanlar, kitlesi üzerinde pek etkiye sahip olmayan ya da markayla uyuşmayan ‘fenomenler’ olabilir.
    Yapılan tercihlere göre bir influencer markayı vezir de edebilir rezil de.
    Peki influencer marketing’te nelere dikkat edilmelidir?

    Hedef Kitlenizi Belirleyin
    Her pazarlama stratejisi için hedef kitlenizi doğal belirlemek en önemli ve ilk adımdır. Influencer marketing için ayrıca önemlidir çünkü bu araştırma sonuncunda birlikte çalışmanız gereken influencer’ları aramaya başlayabilirsiniz. Örneğin; yeni çıkaracağınız oyun için yalnızca takipçi sayısı çok yüksek diye moda ve makyaj blogger’ı olan bir influencer’la işbirliği yapmanız hem blogger için hem de markanız için olumsuz izlenim oluşturacaktır. Tabi ki verdiğim örnekte biraz uç durumlar mevcut ama pek çok marka bu aşamada bile takılmaktadır.
    Hedef Kitlenize Uygun Influencer’lar Seçin
    Hedef kitlenizi belirledikten sonra inflencer’lar bir filtreden geçmiş olacak. Bu aşamada hedef kitlenize hitap edenler arasından doğal seçimler yapmak çok önemli. Sonuçta bu kampanyada sosyal medya fenomeni bir nevi markanızın yüzü konumunda olacak.
    Bu süreçte mercek altına aldığınız influencer’ların takipçileri arasındaki etkileşimlerini gözlemlemeniz yararınıza olacaktır. Tek kriterin takipçi sayısı olması çok sağlıklı olmayacaktır. Daha az takipçisi olup takipçileri üzerinde %80 oranında bir dönüş alabilir ya da milyonlarca takipçiye sahip olan sadece %10’luk bir etki alanı olabilir. Başta da belirttiğim gibi takipçi satın alma bot hesaplar vs. nedeniyle takipçi sayısı yanıltıcı olabilir.
    Etkinlikler Üzerinden İletişim Kurun
    Aslında demek istediğim şu doğal influencer’ları seçtikten sonra da direkt “Buyrun, bu bizim ürünümüz inceleyin ve sosyal medya hesaplarınızda güzel yorumlar yapın” demek artık pek iş yapmıyor. Bunun yerine hem etki alanlarını ölçebileceğiniz hem de markayla arasında bağ kurulabilecekleri etkinlikler, lansmanlar, basın toplantıları düzenleyebilirsiniz. Genellikle günlük hayatlarını da takipçileriyle paylaştıklarından katıldığı etkinlikten de paylaşımlar yapacaktır. Bu sayede geri dönüşlerini ölçebilir influencer’ın markaya yaklaşımını birebir gözlemleyebilirsiniz.

    Anlaşmanız Karşılıklı Kazanç Sağlamalıdır
    Anlaşma yapılan influencer’lar sadece ürününüzün reklamı yapılmasını değil, kendi takipçi ve etkileşim sayısını da arttırmak isteyecektir. Bu aslında sizin de yararınıza olabilecek bir durum. Nasıl mı? Anlaşmanızı etkileşim sayısı başına yaparsanız influencer etkileşimi arttırmak için ister istemez daha fazla emek sarf edecektir.
    Katı Kurallar Uygulamayın
    Genellikle bu tarz pazarlama anlaşmalarında yapılan en büyük hatalardan biri karşıdaki kişiye alan bırakmadan kalın çerçeveler çizmektir. Sosyal medyada pek çok insan tipi mevcut ve büyük bir ihtimalle takipçi kitlesini influencer’dan daha iyi bilmiyorsunuzdur. Takipçilerinin neleri sevdiğiniz nelere tepki gösterdiğini deneyimleri sonucu bilen birine katı şartlar sunmak kampanyanızı hüsranla sonuçlandıracaktır. Bunun yerine karşıdaki kişiye de esneklikler tanıyıp kitlesinden en iyi şekilde etkileşim alması için onu özgür bırakmalısınız.
    Sürekli Takipte Kalın
    Influencer marketing için en önemli noktalar biri de kampanyanın geri dönüşünü ölçümlemek neyin işe yaradığını neyin işe yaramadığını belirlemektir. Bir ileriki kampanyalarınız için iyi bir veri sağlayacaktır. Yaptığınız hataları tekrarlamadan işe yarar adımlar atmanızı sağlayacaktır.
    Tabikii bu maddeler arttırılabilir ya da değiştirileblir. Fakat işin aslında verileri iyi yorumlamak
    ve motomot yöntemler yerine değişikliklere uyum sağlamak var.
    Peki sizin takipçi olarak maruz kaldığınız en iyi ve en kötü ‘influencer marketing’ örnekleri nelerdi?

    The post Influencer Marketing Kampanyaları İçin İpuçları appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    https://on1medya.com/arastirma/influencer-marketing-kampanyalari-icin-ipuclari/feed/ 0
    Müşteri Verilerini Kullanarak Kişiselleştirilmiş Deneyimler Sunan 3 Perakendeci https://on1medya.com/dunya/musteri-verilerini-kullanarak-kisisellestirilmis-deneyimler-sunan-3-perakendeci/ https://on1medya.com/dunya/musteri-verilerini-kullanarak-kisisellestirilmis-deneyimler-sunan-3-perakendeci/#respond Wed, 15 Aug 2018 12:43:46 +0000 http://on1medya.com/?p=1233 Bazı perakende şirketleri, müşterilerinden topladıkları verileri yine müşterileri için kişiselleştirilmiş deneyimler meydana getirmek için kullanıyor. Bu yazımızda bu şirketlerden üç tanesine yer verdik. Anlamlandırılmış verinin şirketler için çok büyük bir önem arz ettiği her geçen gün daha yüksek sesle konuşuluyor. Bazı perakende şirketleri, müşterilerinden topladıkları verileri yine müşterileri için kişiselleştirilmiş deneyimler meydana getirmek için kullanıyorlar. […]

    The post Müşteri Verilerini Kullanarak Kişiselleştirilmiş Deneyimler Sunan 3 Perakendeci appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    Bazı perakende şirketleri, müşterilerinden topladıkları verileri yine müşterileri için kişiselleştirilmiş deneyimler meydana getirmek için kullanıyor. Bu yazımızda bu şirketlerden üç tanesine yer verdik.

    • Anlamlandırılmış verinin şirketler için çok büyük bir önem arz ettiği her geçen gün daha yüksek sesle konuşuluyor.
    • Bazı perakende şirketleri, müşterilerinden topladıkları verileri yine müşterileri için kişiselleştirilmiş deneyimler meydana getirmek için kullanıyorlar. Bu yazımızda bu şirketlerden üç tanesine yer verdik.
    • İlgili Yazı: Duygusal Yapay Zeka, Kullanıcı Deneyimini Kişiselleştirecek

    Son yıllarda sürekli olarak “büyük veri“nin öneminden bahsedilmesinin önemli bir nedeni var. Çünkü şirketler tarafından toplanan ve daha sonra anlamlandırılan veri, şirketlerin belirledikleri stratejilere önemli derecede yön veriyor. Şirketler faaliyet gösterdikleri alanlara göre, bu verilerden çeşitli şekillerde yararlanıyorlar. Bazı perakende şirketleri ise müşterilerinden topladıkları verileri yine müşterileri için kişiselleştirilmiş deneyimler meydana getirmek için kullanıyorlar. PSFK geçtiğimiz günlerde yayımladığı bir yazıda, bu şirketlerden birkaç tanesini sıraladı.

    Wegmans Food Markets

    Wegmans Food Markets, müşterilerinin ve çalışanlarının; ağırlıklarını, vücut kitle endekslerini, nabızlarını ve kan basınçlarını ölçebilmelerine imkan tanıyan sağlık kioskları meydana getirebilmek için sağlık görüntüleme üreten “higi” isimli şirket ile iş birliği yaptı. Müşteriler, higi’nin eczane iş akışlarıyla bütünleşen ve gerçek zamanlı olarak eyleme dönüştürülebilir bildirimler sağlayan McKesson Klinik Programlar Çözümü (CPS) platformu ile entegrasyonu sayesinde Wegmans’ın eczacılık ekibiyle higi tarafından toplanan verilerini güvenli bir şekilde paylaşabiliyorlar. Higi tarafından toplanan biyometrik veriler, Wegmans eczacılarının her bir tüketicinin -özellikle hipertansiyon riski olanların- sağlık sorunlarına sorunsuz bir şekilde tepki vermesini sağlayan Klinik Programlar Çözümü platformuna dahil ediliyor.

    Sephora

    Güzellik perakendecisi Sephora’nın mağaza içinde yer alan elektronik kiosk’ları, müşterilerin ten renklerine ve yaşam tarzlarına göre en iyi ürünleri seçmelerine yardımcı olmak için onlara güzellik ürünleri önerileri sunuyor. Cilt bakımıyla ilgili endişeler için Cilt Bakımı IQ adında bir program mevcut. Bu program kapsamında ilk olarak bir nem ölçer aracılığıyla müşterilerin çene, yanak ve alınlarının hidrasyon seviyeleri ölçülüyor. Daha sonra ise kullanıcı kendi cildinin ihtiyaçlarını belirlemek için bir anket dolduruyor. Bu bilgi işlendikten ve derlendikten sonra, kiosk, müşterilerin ciltleri için özel olarak hazırlanmış ürünlerin bir listesini görüntülüyor.

    Pursuant Health

    Bir sağlık kiosk şirketi olan Pursuant Health, bireylere hepsi bir arada check-up çözümleri sunan, retinal tarama yeteneklerine sahip self servis kioskları sunuyor. Bir midriyatik olmayan muayenenin tamamlanması üzerine, bir kullanıcının retinal görüntüleri lisanslı bir göz doktoru tarafından değerlendiriliyor ve daha sonra sonuçlar, tedavi ve takip için pratisyen hekimle paylaşılıyor. Ek bir mali teşvik olarak, bireyler muayenenin tamamlanmasından sonra bir hediye kartı da alabiliyorlar.

    The post Müşteri Verilerini Kullanarak Kişiselleştirilmiş Deneyimler Sunan 3 Perakendeci appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    https://on1medya.com/dunya/musteri-verilerini-kullanarak-kisisellestirilmis-deneyimler-sunan-3-perakendeci/feed/ 0
    The North Face Alp Dağlarına Pop-Up Mağaza Açtı https://on1medya.com/arastirma/the-north-face-alp-daglarina-pop-up-magaza-acti/ https://on1medya.com/arastirma/the-north-face-alp-daglarina-pop-up-magaza-acti/#respond Wed, 01 Aug 2018 08:19:44 +0000 http://on1medya.com/?p=1194 Ankara prodüksiyon ajansı On1 Medya bu defa farklı bir konuyu ele alıyor.   The North Face alışveriş yapmak için aklınıza gelebilecek en son yerlerden birini seçti ve dünyanın en ikonik mağazalarından birisini İtalya Aplerinde açtı. 2100m yükseklikte Pinnacle Project’i hayata geçirerek açtığı pop-up mağaza ile koleksiyon niteliği taşıyan ürünlere ev sahipliği yapıyor. The North Face® sporcuları tarafından zirveye […]

    The post The North Face Alp Dağlarına Pop-Up Mağaza Açtı appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    Ankara prodüksiyon ajansı On1 Medya bu defa farklı bir konuyu ele alıyor.

     

    The North Face alışveriş yapmak için aklınıza gelebilecek en son yerlerden birini seçti ve dünyanın en ikonik mağazalarından birisini İtalya Aplerinde açtı. 2100m yükseklikte Pinnacle Project’i hayata geçirerek açtığı pop-up mağaza ile koleksiyon niteliği taşıyan ürünlere ev sahipliği yapıyor.

    The North Face® sporcuları tarafından zirveye yerleştikleri anlarda giyilen sekiz anahtar koleksiyoncunun eşyaları, yeni sahibine hiç bir zaman keşfetmeyi bırakmayacakları ilhamı vermek için her bir sporcunun kişisel bir mesajı ile etiketlendi. Alex Honnold ve Conrad Anker’den Simone Moro’ya ve Caroline Ciavaldini’ye maceraperestlerin ikonik koleksiyoner parçalarını görmek isteyenleri ise 2 saatlik zorlu bir yürüyüş bekliyor.

    Pop-up mağazaya ulaşan maceraperestler bu ikonik eşyalara sahip olmak için açık artırmaya katılacaklar. Açık artırmanın gelirleri ise dağlar için harcanacak.

    The post The North Face Alp Dağlarına Pop-Up Mağaza Açtı appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    https://on1medya.com/arastirma/the-north-face-alp-daglarina-pop-up-magaza-acti/feed/ 0
    Lady Gaga’dan Alınması Gereken 5 Pazarlama Dersi https://on1medya.com/arastirma/lady-gagadan-alinmasi-gereken-5-pazarlama-dersi/ https://on1medya.com/arastirma/lady-gagadan-alinmasi-gereken-5-pazarlama-dersi/#respond Tue, 31 Jul 2018 08:23:18 +0000 http://on1medya.com/?p=1184 Ankara Sosyal Medya Ajansı On1 Medya bu yazıda pazarlama konusuna değiniyor.   Sevelim ya da sevmeyelim bugüne kadar onlarca kez adını duymuş, kendisini bir şekilde dinlemişizdir. Gaga’nın sesi, tarzı,  hayatı hakkında illaki bir şeyler biliyoruzdur. Ama şimdi gelin kendisini bu denli üne ulaştıran pazarlama stratejilerden bahsedelim ve bir nebze de olsa ders çıkarmaya çalışalım. 2014 […]

    The post Lady Gaga’dan Alınması Gereken 5 Pazarlama Dersi appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    Ankara Sosyal Medya Ajansı On1 Medya bu yazıda pazarlama konusuna değiniyor.

     

    Sevelim ya da sevmeyelim bugüne kadar onlarca kez adını duymuş, kendisini bir şekilde dinlemişizdir. Gaga’nın sesi, tarzı,  hayatı hakkında illaki bir şeyler biliyoruzdur. Ama şimdi gelin kendisini bu denli üne ulaştıran pazarlama stratejilerden bahsedelim ve bir nebze de olsa ders çıkarmaya çalışalım.

    2014 yılında Forbes “Dünyanın En Güçlü 100 Ünlüsü” listesine 33 Milyon dolar geliri ile 19.sıradan giren 30 yaşındaki sanatçının; 24 milyonun üzerinde albüm, 125 milyonun üzerinde single satışı bulunuyor. Ayrıca bugün Lady Gaga 5 tane Grammy alarak müzikal başarısını da kanıtlamış bir sanatçı.Bunun yanı sıra Twitter’da 45 milyona ulaşan takipçisi ve Facebook’ta 67 milyonu geçen beğeni sayısı ile bu sıralar adından fazlaca söz ettiremese de hala ağırlığını koruduğunu ispatlıyor. Bir anda ya da gelişigüzel oluşmadığını bildiğimiz “Lady Gaga efsanesi” gerçeğine stratejik olarak yaklaştığımızda çıkarabileceğimiz dersler neler olabilir isterseniz biraz daha detaylı inceleyelim.

    1. Hikaye Yaratmak

    Hani şu ünlü atasözü hep “Content is King” diyor ya Gaga’da da bu böyle. İnsanların insanları takip edeceğinin bilincide olan Gaga, bir hikaye ve takip edilesi bir karakter yaratmış. “ There is nobody like me and there never was.” (Bana benzeyen kimse yok ve asla olmadı. ) diyen, bunu her kadının da kendisi için söylemesi gerektiğinin altını çizen sanatçı, düzenli olarak kendini güçlü hissettiği konularda konuşuyor ve popülerliğini kaybetmemeyi başarıyor.

    Bir taraf seçiyor ve bunun arkasında başarıyla duruyor, Öyle ki farklı oldukları için aşağılanan, toplumda kendini marjinal (dışa itilmiş) hisseden kişilerin en büyük destekçerinden birisi Lady Gaga. Hatta 2012 ‘de Rusya’da bir konseri esnasında LBGT hakları ile ilgili konuştuğu için homoseksüel propaganda iddiasi ile tutuklanma tehlikesi geçirmiş.

    Demek ki neymiş, bir taraf seçip, arkasında durmak (ki biz buna pazarlamacada hedef kitle diyoruz) doğru insanları kendine çekmek için kullanılabilecek en etkili yöntemlerdenmiş.

    2. %1‘e Odaklanmak

    Aslında bu strateji Lady Gaga’nın “sadakat pazarlaması” oluşturmasının tipik bir örneği olarak gösterilebilir. Sosyal medyada milyonlarca takipçisi olmasına rağmen O, hayran kitlesinin sadece %1’ini kapsayan aşırı fanatik hayran kitlesine odaklanarak küçük ama sadık, stabil bir hayran temeli oluşturuyor , onları adeta “WOMM” (ağızdan ağza pazarlama) için yetiştiriyor. Keza Gaga, hayranları ile web-sitesi üzerinden konuşuyor, hayranlarına özel tweetler atıyor. Onlara bedava konser biletleri vererek, konserinde sahneye çıkararak o hayranını  süperstar gibi hissettirerek onların kalbini kazanabileceğini biliyor. Adeta hayranlarının hayranı gibi davranıyor Lady Gaga.

    PS: Burada markalara, şirketlere düşen ders markalarının mesajını hedef kitleye ulaştıracak kendi %1’lerine odaklanmak olabilir.

    3. Topluluk Oluşturmak ve Ait Olma Duygusu Yaratmak

    Yukarıda bahsettiğimiz aşırı fanatik hayran kitlesi https://littlemonsters.com/ altında toplanarak bu site üzerinde profil oluştuyorlar, fotoğraf , tur ve konser bilgileri vs. paylaşıyorlar. Ayrıca Lady Gaga’da bu websitesi üzerinden hayranları ile haftalık bazda iletişim kuruyor, hayranlarına özel mesajlar yayınlıyor , paylaşımlarına yorumlar yapıyor. Böylelikle kendi hayran kitlesi için oluşturduğu bu online topluluk ile onları bir arada tutuyor , onlara bir isim vererek (Little Monsters) onlara ait olduklarını hissettikleri bir alan yaratıyor.

    4. Farklı olmak

    Lady Gaga için her ne kadar klişe bir söylem olacaksa da evet, bu kadın farklı! Bu kadın ödül törenine etten elbise ile gelmekte bir gariplik görmüyor. Çılgınca makyajları, benim üzerinde 5 saniyeden fazla duramayacağım ayakkabıları var , konserinde piyanosunu ateşe bile veriyor. Bütün bunların ötesinde O’nun farkını yaratan şey akıllıca bir fark yaratmış olması, bir duruş sergilemesidir. Onun stratejisi insanlara ben farklıyım demek yerinefarkı onlara göstermektir

    5. Hakkınızda Konuşmalarını Sağlamak

    İnsanlara hakkında konuşacakları malzemeyi en basit yoldan “kendi” sağladığı için o Word of Mouth Marketing (Ağızdan- Ağıza Pazarlama ) kraliçesi. “İnsanlar daima konuşur , haydi onlara konuşacak birşeyler verelim”diyerek kendi stratejisinin bir nevi özetini çıkarmış sevgili Gaga. Öyle şeyler yapıyor ki hakkındaki haberleri istemeseniz bile duymuş oluyorsunuz, zira O sadık hayranları “küçük canavarlarlara” canlı performanslarını ve fotoğraflarını paylaşmalarına izin veriyor, ve karşımıza sürekli yaratıcı içerikle çıkıyor.

    Lady Gaga ve PR ekibi elektriği icat etmedi, sadece günümüz pazarlama koşullarına iyi ayak uydurarak sosyal medyayı da çok iyi kullanarak bunları yaptı. Şimdi sıra buradan çıkaracağımız dersleri markalara uyarlamakta olabilir. Sadık müşteri ve sadakat pazarlamasını nasıl yapmalıyız? Ne kadar iyi, güncel ve şaşırtıcı içerik hedef kitlenizin kalbini çalabilir? “Farklı” olduğunuzu nasıl göstereceksiniz? Son olarak, kendi %1’inizi nasıl bulup onların birbirleri ile ve sizinle iletişimde olmasını sağlayacaksınız ve ağızdan ağıza pazarlamanın nimetlerinden nasıl daha etkili yararlanacaksınız?

    Top sizde.

    The post Lady Gaga’dan Alınması Gereken 5 Pazarlama Dersi appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    https://on1medya.com/arastirma/lady-gagadan-alinmasi-gereken-5-pazarlama-dersi/feed/ 0
    Hayal Et ve Oyna! https://on1medya.com/arastirma/hayal-et-ve-oyna/ https://on1medya.com/arastirma/hayal-et-ve-oyna/#respond Mon, 30 Jul 2018 10:17:01 +0000 http://on1medya.com/?p=1169 Ankara kurulsal kimlik ajansı On1 Medya yeni yazısında yine sizlerle “Hayallerin yapıldığı maddeden yapılmışız biz ve rüyalarla çevrilidir küçücük hayatımız.” -William Shakespeare- Biz ölümlülerin, değerini henüz petrol ile karşılaştıramadığı bir yetenek “hayal etmek”. Oysa sevgili Graham Bell bir miktar petrol yudumlayıp hızlandırmamıştı telefonun icadını. “Hayal etmişti”. Kalp ritmini değiştiren o kadının kirpiklerini hayal etmişti, belki […]

    The post Hayal Et ve Oyna! appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    Ankara kurulsal kimlik ajansı On1 Medya yeni yazısında yine sizlerle

    “Hayallerin yapıldığı maddeden yapılmışız biz ve rüyalarla çevrilidir küçücük
    hayatımız.”
    -William Shakespeare-

    Biz ölümlülerin, değerini henüz petrol ile karşılaştıramadığı bir yetenek “hayal etmek”. Oysa sevgili Graham Bell bir miktar petrol yudumlayıp hızlandırmamıştı telefonun icadını. “Hayal etmişti”. Kalp ritmini değiştiren o kadının kirpiklerini hayal etmişti, belki de sesinin yumuşaklığını. Ve Jobs…Kendisinin her sabah bir fincan petrol ile güne başladığını hiç sanmıyorum… fakat bizlere “hayal edebilme” yeteneği ile hediye edilmiş zihinlerimizin bu kabiliyetini, yalnızca başını yastığa koyduğunda değil, fırsat bulduğu -yarattığı- her an kullanarak yaşamış olduğunu sanıyorum. Bu sebeptendir ki, ölümlü yaşamlarımıza ürettikleri ile dokunabilen her zihnin ortak sırrıdır “hayal etmek”. Önce düşlerler, sonra düşlerinin dibine dalıp renklendirirler o dünyayı ve devamında ellerimize tutuştururlar bir sihir, bizler de minnettar kalırız önce, sonra sıradanlaştırırız, dönüveririz “aman petrol, canım petrol” hayatlarımıza.

    Belki bir rüyanın ertesinde belki de rüzgarın sesinde gebe kalınan hayallerimiz “cesaret” sever. Hassas bir zihnin var ettiği “hayal”, cesaretli ellerde vücut bulur. Var olduğu andan itibaren de umut olur, çare olur, kimi için “sebep” olur bir çok duaya.. Ve de dizeler yazdırır Yahyalara ;“İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar.”.

    O halde hayallerimizin limanlarındaki gemiler götürüyor bizi gerçek dünyanın kıyılarına aslında. Bir kıyı hayal ediyoruz gitmek için ve oraya ulaşmak adına attığımız demirleri çekiyor, doğru rotayı belirliyor, şöyle bir rüzgarı kontrol ediyor ve yelkenleri açıyoruz. “Ben büyüyünce Superman
    olucam anne!” naralarıyla oyunlar oynayan çocuklar, hayatlarımızı borçlu olduğumuz doktorlar oluveriyorlar bu yüzden. Bazen büyük bir farkındalıkla bazen de öylesine hayallerimizin bahçelerinde oyunlaştırdığımız her düşünce, kararlı bir zihinde, gerçek bir “hayata” dönüşüveriyor.

    “Hayalin” hayatlarımızdaki eşsiz izi bu şekilde anlamlanıyor işte. Fakat onca kelimenin arasında bir başkası var ki, hayal kadar elzem…hayal kadar var eden bizi; “Oyunlaştırmak!”.

    “Oyunlaştırmak” dendiğinde dizlerini kırıp minik elleriyle renkli arabasını sürükleyen bir çocuk veya ekrandaki iki adamı dövüştüren iki genç(!) gelmesin aklınıza yalnızca. Hepimiz hayatı oyunlaştırıyoruz. Evet, hepimiz.

    Devamlı bir oyun yaratıyoruz ve bu dünyanın içerisinde üstlendiğimiz çeşitli karakterlere hayat veriyoruz. Annelerimizin kurduğu sofralar edindiği karakterin bir davranış modeli oluveriyor. Babalarımızın öğütleri evde sahip olduğu rolün bir gerekliliği haline geliyor. Bilinçli beyinlerin oluşturduğu bu hayat kuralları, yaşayarak oyunlaştırdığımız dünyanın ta kendisi oluyor.

    Bir insan mavi rengi seviyordur ve haftada bir bu rengi mutlaka giyeceğini tembihliyordur kendine. Çünkü bu iyi geliyordur ona, motive oluyordur. İşte bir başka oyun!

    İyi bir meslek edinmek, sonrasında da sıcak bir yuva kurmaktır bazılarımızın hedefi. İşte bir hayal ve işte oyunlaştırmak hayatı bilinçli kurallarla!

    Demem odur ki, “normalin” altına komplimanlar yerleştiriyoruz ustalıkla. Bunlar içerikleri oluşturuyor, kodları diziyor yaşantımızdaki.

    Kurduğumuz oyunları, tercih ettiğimiz rolleri ve yaşadığımız hayalleri nasıl devam ettiriyoruz peki? Bir motivasyon gerekli değil mi bu süregelen hayat oyununa?

    Motivasyonumuz “ilgili özen” oluyor. Duvarlarımızı aşarak yörüngemize giren tüm insanlar, edindiğimiz rollere ve gerçekleştirdiğimiz hayallere ilgiyle özen gösteren insanlar oluyor. Oyunlaştırarak sürdürdüğümüz hayatlarımıza onları alıyoruz ve onlarla yaşıyoruz. Bu durum yaşantımızın saydam bir kuralı aslında. Örneğin bir patron çalışanlarını motive etmek adına “Daha çok çalışın!” demek yerine “ayın elemanını” arıyor. Bunun karşılığında duvarda kocaman gülümsemesiyle asılı duracak fotoğrafının yanında somut bir getirisi olmayan çalışanlar, “özenle” hazırlanmış “motive oyununu” seviyorlar. Çünkü
    rekabetin ulaştırdığı “tamamlanmışlık” hissi bizleri var ediyor. Kibarca rekabet ortamını ve kazanımı sağlayan patron da oyunlaştırma kabiliyetinin tadını çıkartıyor.

    “Gamification” da dediğimiz bu sistemi hayatın her alanında deneyimliyor ve yaşıyoruz. Oyunlaştırdığımız her durum bizi motive ediyor ve bir sonraki hedefimizi belirleyerek bizleri geleceğe hazırlıyor.

    Günümüzde oyunlaştırmanın “profesyonelce” yapıldığı alanlar da oluşturuldu zamanla. Hayatı eğlenceli kılmak adına ilk kez “dansı” yaratan insan, şimdilerde teknolojiyi kullanarak profesyonelce dans ettiriyor zihinleri.

    Zamanını toprak üstünde biçerek geçiren ve parasını yeni bir bağ için harcayan insan, zamanını şekerleri patlatarak geçiren ve parasını yeni bir özellik için harcayan insana evrildi. “Sanal para gerçek paradan daha mühim hale geldi”.İki durum da farklı bir oyunlaştırma sisteminin ürünü. Sistem aynı kalıyor, yöntemler değişiyor yalnızca.

    Günümüzün profesyonel ve modern oyunlaştırma sistemi, B2B (firmadan firmaya) pazarlama yönteminde vücut buldu diyebiliriz. Sanal ve Arttırılmış gerçeklik sisteminin kullanıldığı yöntemler, oyunlaştırmanın bir ürünü olarak doğdu. Bu yöntem ile bilinçli zihinlerin hayalleri bilgisayar ortamında
    oyunlaştırılıyor.

    Teknolojiye ve bahsettiğim “hayal” kabiliyetine sahip zihinler, oyunlaştırma yöntemini bir “duygu yönetimi” yeteneğine dönüştürdü. VR teknolojisini de kullanarak aslında hareketsiz bedenlere taklalar attırıyor, hatta zihinlere aşkı dahi tattırabiliyor bu sistem.

    “O dünyada gerçekliğin sınırı; hayal edebildiğin yere kadar” sözlerini içeren Ready Player One filmi, bizlere bu dünyayı iliklerimize kadar hissettiriyor. Gerçekliğin boşluğundan uzaklaşmaya ve sanal dünyanın hissettirdiği duygulara kaçmak için çırpınan insanoğlunu görüyoruz filmde.

    Öyle ki bu sınırsız teknoloji, tarihte dans etmekle başlayan oyunlaştırmanın ve hayal gücünün bir kazanımı olarak hayatlarımızı içerik olarak zenginleştirmeye devam edecek. Bilinçli zihinlerin “duygu manipülasyon yeteneği”, ”oyunlaştırma” ile harmanlanarak vücut bulacak. Filmdeki ana karakterin de
    dediği gibi;

    “İnsanlar o sanal dünyaya yapabilecekleri şeyler için gelirler ama olabilecekleri her şey için kalırlar.”

     

    The post Hayal Et ve Oyna! appeared first on On1Medya Reklam Ajansı | Grafik | Web | Tasarım | Sosyal Medya.

    ]]>
    https://on1medya.com/arastirma/hayal-et-ve-oyna/feed/ 0